Astrolojiye Neden İnanıyoruz?

Astrolojiye Neden İnanıyoruz?

1Kasım

Astroloji bizlere yaşadığımız dünyaya dair farklı ve derin bir bakış açısı sunar. Kişinin kendisini daha iyi tanıyarak objektif olarak kendisini tanımasını sağlamakla birlikte geleceğine dair de bazı olasılıklar ön görür. Sorunlarımızı çözmek, sebeplerini anlayabilmek, neden sonuç ilişkisi kurabilmek ve iyileştirebilmek için ışık tutarak keşfetmek adına olanak tanır. Astroloji, hayatta hiçbir şeyin tesadüfi olmadığını ve başımıza gelen her şeyin bir nedeni olduğunu idda eder. Astroloji, bu olayların başımıza neden geldiği ile ilgili bazı cevaplar verebilir. Bu cevaplara göre atacağımız yeni adımları planlamamıza rehberlik edebilir. Bu şekilde insanların kendilerini ve yaşamakta oldukları çevre ve dünyayı algılamada işlerini kolaylaştırabilir.

Dünyamız binlerce yıl önce bu gün burçlarımız olarak bildiğimiz takım yıldızlarının altında konumlandırılmış bir sistemdir fakat burçlar artık takım yıldızlarla çakışmasa dahi hala mevsimlerin ve gezegen hareketlerinin etkisi altındayız. Son dönemlerde astrolojinin popüleritesinin artması ile birlikte bir çok insan burçlarını takip etmeye ve yorumlarını ciddiye almaya başlamıştır. Genellikle insanlar burç yorumlarını okuyarak davranışlarında ve karar verme süreçlerinde değişiklik yapmakta kullanabilirler. Astroloji rehberlik edebilir çünkü size gelecekteki sorun ya da engellemeler konusunda olasılıkları bildirebilir. Tavsiye ve önlemlere inanmak ve çaba sarfetmeden kendinizi kurtarmak isteyip istememeniz sizin kararınızdır. Şunu unutmayın kendiniz çaba sarf etmeden bir şeylerin dönüştüğünü görmek hiç bir sistemle mümkün değildir. Herşeyin mutlaka bedeli vardır.

İnsanların bir kısmı ataları astrolojiye inanmadığı için inanmazken bir kısmı ise merak ya da kendisinden öncekiler inandıkları için inanırlar. Merak özellikle insan doğasını anlama isteği ile geleceği öngörebilme isteğinden kaynaklanır. Astrolojiye bir dine mensup olan ya da olmayan insanlarda ilgi gösterebilirler çünkü astroloji öznel yoruma dayalı olduğu için kişilerin bakış açısına uyum sağlayabilir. Örneğin Ebu Ali el-Hayyat, Ebu Ma’şar, Alcabitius (al-Qabisi), el-Kindi, Ömer et-Tabari, Ali Heben Rodan, Maşa’allah ve Zahel (Abu ‘Utman Sahl ibn Bisr ibn Habib ibn Hayi al-Isra’ili) müslüman alimlerken, Sixtus IV ilk burç çizen ve yorumlayan Katolik bir papaydı.

Astrolojiyi hem sanat hem de kısmen bilim olarak kabul edebiliriz. Çünkü astroloji farklı işaretleri bir araya getirerek kişilerin karakter özellikleri hakkında fikir vermeye çalışır. Matematiksel ve astronomi ile ilgili oluşuylada bilimle örtüştürülebilir.